Geçmişi insanın peşini bırakmaz. İnanç sistemimiz
açısından bunun elbette bir istisnası vardır. O da küfürden hakikate (İslam)
geçen (Müslüman olan) kişinin geçmişte yapmış olduğu hata ve günahları hiç
olmamış gibi kabul edilir. İşte bu aşamadan sonra peşini bırakmayacak iyi bir
mazisi başlamış olur.
Sosyal hayata dair mazi ve bu gün ilişkisi de bundan
bağımsız değildir. Yani mazideki tercihleriniz üzere bir yaşam planlamanız
varsa, maziniz hep ayağınıza dolanır durur. Yaptığınız/yapacağınız takiyye sizi
kurtarmaz.
Aynı havayı solumak zorunda olduğumuz kimileri,
mazilerinin kendilerine çizdiği yol üzere statik bir tercih ortaya koydukları
halde, çeşitli gerekçelerle sureti haktan görünmektedirler. Ancak, bir şey
sizin iliklerinize işlemişse maskeleriniz onu gizleyemez. Bir şekilde kendini
ortaya koyar.
Malum ve maruf bu kesimler; bu günlerde başa geçebilme
uğruna tercihlerimize sahip olabilmek için maskeli baloya girmekten hiç
çekinmemektedirler.
Halbuki biz
biliyoruz ki!
Bunlar başa
geçerse; Kamuda ve
okullarda başörtüsünü yasaklarlar. 4-6 yaş Kur'an Kurslarını kapatırlar. İlk ve
ortaokullardaki Siyer ve Kuran derslerini kaldırırlar. İlkokulu bitirmeden
Kur'an kursuna gitmeyi yine yasaklarlar. Hafızlık eğitimini yine durdururlar. İmam
hatipler için Katsayı zulmünü yine getirip yine önlerini kapatırlar. Taksim
Cami inşaatını durdurup orasını geziciler için hayvan barınağı yaparlar. Kut'ul
Amare zaferi kutlamalarını yasaklarlar. Çanakkale Zaferi programlarında Kur'an
okunmasını yasaklarlar.
Bunlar
kazara başa geçerse;
Bunlar başa
geçerse; Adil Öksüzün kaçmasına gerek kalmaz. F.Gülen
hakkındaki yakalama kararını hemen kaldırırlar. Ömer Halisdemir'in katillerini
hapisten bırakırlar. Hapiste bir tek fetöcü kalmaz. Soru çalarak asker, polis, öğretmen vb olanlar
tekrar iş başı yaparlar. Halka silah sıkan bütün 15 Temmuz darbecileri hapisten
salıverilir. KHK ile ihraç edilen FETÖ/PKK ve diğer teröristler geri döner. Tabi
bu liste uzar gider.
Bunlar başa
geçerse; 3. Köprüyü,
Marmaray'ı yıkarlar. 3. Havalimanını durdururlar. Ekonomiyi İMF'ye
devrederler. İHA ve SİHALARIN üretimi durdurulur. ATAK
HELİKOPTERİ projesi iptal edilir. YERLİ VE MİLLİ PİYADE TÜFEĞİ rafa kalkar. Sığınak
Delen bombalar üretilmez olur. Yerli Füze projeleri durdurulur. Kısacası
Savunma sanayiinde yine ve kesinlikle dışa bağımlı hale geliriz. Allah Korusun.
Bunlar başa
geçerse; Çukur
siyaseti devam eder. Çukurlardaki lağam fareleri güç bulup kardeşliğimize
yeniden kasteder. Afrin’i, İdlib’i, El Bab'ı YPG/PKK ya teslim
ederler. Suriye, Filistin, Arakan, Afrika ve diğer Ümmet
Coğrafyasındaki mazlumlara sırtlarını dönerler.
Peki Bütün bunlar
tarafımızdan üretilmiş hamaset midir? Yoksa bir temeli var mıdır?
Elbette
hamaset değildir!
Zira biz bunların cemaziyelevvellerini
biliyoruz bu bir. Bir de mazilerinin çizdiği yoldan hiç ayrılmadılar ki. Ayrıca ittifak yaptıkları FETÖ/PKK ve uluslar
arası güç odakları onların Anadolu’nun kodlarına dönmelerine müsaade isteseler de
etmeyecektir. Pazarlıkların, alım satımların, kirli işbirliklerinin, vefasızlıkların,
karnından konuşmaların havada uçuşması gözlerimizin önünde iken bunlara hamaset
denir mi?
24 Haziran
önemli
O nedenle; 24 Haziran çok
önemlidir. Tarih bunları elbette hak ettikleri şekilde yazacaktır. Bize düşen
tarih ise yazmaktır. Bu dünyada tarihin, ötelerde Alemlerin Rabbi’nin hesabında
mahçup olmamak için duruşumuz, tercihimiz doğru olmalıdır.
Tarih yazanlardan olalım
diye dua ile
Vesselam!
Osman
HAZIR
28.04.2018
MERSİN
Yorumlar
Yorum Gönder