BUNLAR BAŞA GEÇERSE!





Geçmişi insanın peşini bırakmaz. İnanç sistemimiz açısından bunun elbette bir istisnası vardır. O da küfürden hakikate (İslam) geçen (Müslüman olan) kişinin geçmişte yapmış olduğu hata ve günahları hiç olmamış gibi kabul edilir. İşte bu aşamadan sonra peşini bırakmayacak iyi bir mazisi başlamış olur. 

Sosyal hayata dair mazi ve bu gün ilişkisi de bundan bağımsız değildir. Yani mazideki tercihleriniz üzere bir yaşam planlamanız varsa, maziniz hep ayağınıza dolanır durur. Yaptığınız/yapacağınız takiyye sizi kurtarmaz.

Aynı havayı solumak zorunda olduğumuz kimileri, mazilerinin kendilerine çizdiği yol üzere statik bir tercih ortaya koydukları halde, çeşitli gerekçelerle sureti haktan görünmektedirler. Ancak, bir şey sizin iliklerinize işlemişse maskeleriniz onu gizleyemez. Bir şekilde kendini ortaya koyar.

Malum ve maruf bu kesimler; bu günlerde başa geçebilme uğruna tercihlerimize sahip olabilmek için maskeli baloya girmekten hiç çekinmemektedirler.

Halbuki biz biliyoruz ki!

Bunlar başa geçerse; Kamuda ve okullarda başörtüsünü yasaklarlar. 4-6 yaş Kur'an Kurslarını kapatırlar. İlk ve ortaokullardaki Siyer ve Kuran derslerini kaldırırlar. İlkokulu bitirmeden Kur'an kursuna gitmeyi yine yasaklarlar. Hafızlık eğitimini yine durdururlar. İmam hatipler için Katsayı zulmünü yine getirip yine önlerini kapatırlar. Taksim Cami inşaatını durdurup orasını geziciler için hayvan barınağı yaparlar. Kut'ul Amare zaferi kutlamalarını yasaklarlar. Çanakkale Zaferi programlarında Kur'an okunmasını yasaklarlar.

Bunlar kazara başa geçerse;


Bunlar başa geçerse;  Adil Öksüzün kaçmasına gerek kalmaz. F.Gülen hakkındaki yakalama kararını hemen kaldırırlar. Ömer Halisdemir'in katillerini hapisten bırakırlar. Hapiste bir tek fetöcü kalmaz.  Soru çalarak asker, polis, öğretmen vb olanlar tekrar iş başı yaparlar. Halka silah sıkan bütün 15 Temmuz darbecileri hapisten salıverilir. KHK ile ihraç edilen FETÖ/PKK ve diğer teröristler geri döner. Tabi bu liste uzar gider.

Bunlar başa geçerse; 3. Köprüyü, Marmaray'ı yıkarlar.  3. Havalimanını durdururlar. Ekonomiyi İMF'ye devrederler.  İHA ve SİHALARIN üretimi durdurulur. ATAK HELİKOPTERİ projesi iptal edilir. YERLİ VE MİLLİ PİYADE TÜFEĞİ rafa kalkar. Sığınak Delen bombalar üretilmez olur. Yerli Füze projeleri durdurulur. Kısacası Savunma sanayiinde yine ve kesinlikle dışa bağımlı hale geliriz. Allah Korusun.
 
Bunlar başa geçerse; Çukur siyaseti devam eder. Çukurlardaki lağam fareleri güç bulup kardeşliğimize yeniden kasteder. Afrin’i, İdlib’i, El Bab'ı YPG/PKK ya teslim ederler.  Suriye, Filistin, Arakan, Afrika ve diğer Ümmet Coğrafyasındaki mazlumlara sırtlarını dönerler.  
Peki Bütün bunlar tarafımızdan üretilmiş hamaset midir? Yoksa bir temeli var mıdır?
Elbette hamaset değildir!
Zira biz bunların cemaziyelevvellerini biliyoruz bu bir. Bir de mazilerinin çizdiği yoldan hiç ayrılmadılar ki.  Ayrıca ittifak yaptıkları FETÖ/PKK ve uluslar arası güç odakları onların Anadolu’nun kodlarına dönmelerine müsaade isteseler de etmeyecektir. Pazarlıkların, alım satımların, kirli işbirliklerinin, vefasızlıkların, karnından konuşmaların havada uçuşması gözlerimizin önünde iken bunlara hamaset denir mi?

24 Haziran önemli

O nedenle; 24 Haziran çok önemlidir. Tarih bunları elbette hak ettikleri şekilde yazacaktır. Bize düşen tarih ise yazmaktır. Bu dünyada tarihin, ötelerde Alemlerin Rabbi’nin hesabında mahçup olmamak için duruşumuz, tercihimiz doğru olmalıdır.
Tarih yazanlardan olalım diye dua ile
Vesselam!
Osman HAZIR
28.04.2018
MERSİN

Yorumlar