KUDÜS’TE İKİ “ADAM”; EBU MUSA VE EBU HADİCE


Kudüs notları;  2


Ertesi gün;
Aksaya girmedim ama Aksa’da Cuma kıldım. Artık deport edilsem de vız gelir
Bir Adam ! Ebu Musa




İşgalci İsrail rejiminin Ayyıldızlı Bayrağımızdan korkusu nedeni ile getirdiği girme yasağını, Aksa Kapısının dış tarafında kapıya sıfır şekilde Aksa İmamına uyarak aştım. Hem de beni gözaltına alan İşgalci polislerin gözlerinin önünde. Ama bu iş öyle kolay olmadı. Adam gibi Adam Ebu Musa; aralarında beni bizzat göz altına alan polislerin de bulunduğu, işgalcilere karşı hem hukuki hem de şahsi olarak dimdik durdu ve gençlerin de dahil olduğu bir organize yaptı. Aslında daha detay var ama, oradaki dostları zor durumda bırakmak istemem.

Bu hazzı bana tattıran Rabb’ime hamd edip vesile olan Filistinli yürekli kardeşim Ebu Musa'nın, namaz öncesi ve sonrası naneli çayını içerken ümmet olmanın mutluluğunu bir kere daha yaşadım. Hem de işgalci İsrail polisinin gözündeki mağlubiyet duygusunu da göre göre…

Bir başka Adam ! Ebu Hadice


Filistin’de yalanlara inat dimdik duran bir “Adam” Emad Abu Khadijih; vatanını ve davasını para karşılığı satmayan bir adam. Mescid-i Aksa'ya 300 mt mesafede ve altında Aksa'ya ulaşan tüneller bulunan dükkânını satması için teklif edilen 26 Milyon Doları elinin tersi ile iten bir ADAM. Bazen ezberletilen tarih üzerine bu günü konuşmadan önce bir kaç kere düşünmek gerek.  Selam sana koca yürekli Ebu Hadice..



El Halil: Yollar Hz. İbrahim’e gider!
Günlerden Cumartesi, eğer İşgalci Terör Devletinin yerleştirdiği, turnikeli kapılardan, x-ray cihazlarından, detektörlerden, üst ve çanta aramalarından geçebilirseniz, atamız, peygamberimiz Hz. İbrahim’i ziyaret edebilir, camisinde namaz kılabilirsiniz.



Böyle girdik Halilullah’ın yanına. Hani şu, 1994 yılında Yahudi terör devletinin organizasyonu ve bir Yahudinin uygulaması ile Ramazan ayında, sabah namazı esnasında 30’dan fazla Müslümanın şehadeti ile sonuçlanan katliamdan sonra %60’ı fiilen gasp edilen Hz. İbrahim Camii’nden bahsediyorum.


Yine, minaresi Yahudiler tarafında kaldığı için her ezan vakti Yahudi askerlerince keyfi olarak müezzinin minarede ezan okumasını geciktirip, nerede ise hiçbir ezanın vaktinde okunamadığı Hz. İbrahim camiinden.


Müslümanlar ibadet ederken gürültü yaparak huzursuzluk çıkardıklarını daha önceden duymuştum. Hafızlık öğrencilerimizin, duasını Aksa’da yapmak üzere bana emanet ettikleri hatimler vardı. Ancak Aksa’ya girişim yasaklanınca bu hatim duasını Hz İbrahim Camii’nde yapmak istediğimde, Kur’an ve dua sesini bastırmak için bilinçli ve ısrarlı şekilde gürültü yaptılar. Böylece işgalci Yahudilerin bu ahlaksızlığına bizzat ben de ben de şahit oldum.



El Halil mahzun. Hz. İbrahim Camii garip. Siyonist rejim camiye girişleri engelleyen kendi değilmişçesine, cemaatin az olduğunu bahane ederek caminin geri kalanına da el koymanın hesabını yapmakta. Bu da bizim hesabımızı zorlaştırmakta. Gitmeli, en azından cemaat olmalıyız. İşimiz zor.

Kudüs ve Filistin ziyaretleri atalarımızın yaptıkları hizmetlerle gözü kamaşıp göğsü kabaran bir formata mahkûm edilmemeli
Peki ne olmalı? En basitinden onlar sorumluluklarını yerine getirdi. Bu gün için bana düşen tarihi sorumluluğum nedir? Sorusunun cevabını arayıp alternatifler üreten bir anlayış geliştirilmeli. Peki, bu mümkün mü? Bence mümkün; zira rivayete göre Hz. İbrahim’den (as) beri faal olduğu kabul edilen aş evi TİKA tarafından yeniden restore edilip hizmete açılmış, sabah akşam yemek verilmekte. Demek ki sorumluluğunu bilen birileri var oldukça bir şeyler olmakta.


Ayrım Duvarları ve Komşuların Birbirine Gidemez Hale Gelmesi


İşgalci İsrail’in Filistinlileri yerlerinden yurtlarından ettiği yeterli gelmemiş gibi, şimdi de şehirlerin, mahallelerin etrafına dikmeye devam ettiği ayrım (utanç) duvarlarını her yerde görmek mümkün artık. Arasında 2-3 metre bulunan iki evde yaşayan komşuların, birbirlerini ziyaret etmek istediklerinde saatlerce yolculuk yapmak zorunda kalmaları meseleyi anlamamıza yardımcı olur sanırım. Hatta ben Aksa’ya girme yasağı aldım diye düşünürken senelerdir Aksaya giremeyen Kudüs’lü Müslümanların olduğunu öğrenmek ayrı tecrübelerdir.

Pazar günü; Zeytin Dağı ile biten gezi programımızda olduğu gibi Kudüs’ü panoramik bir fotoğraf hatırasından daha fazlası olarak görmek gerek.

Ne olmalı!
Öncelikle Filistin’deki her ev ve işyerinde Türk bayrağı bulunmasının, bizim hamaset ve milliyetçilik duygularımızı yükseltecek birer sembol olmaktan ötesinin olduğunu, tarihi sorumluluklarımızı ve güncel beklentileri hatırlattığını anlamalıyız.


Sur içinde ve dışındaki Müslüman esnafta bol miktarda Hristiyanlık sembollü eşyalar satılmasını beylik laflarla eleştirmek yerine, Kudüs ve çevresini ziyaret eden 1,5 milyon Hristiyan’a karşın 25 bin Müslüman gelmiş olmasının duyarsızlığını düşünmek gerek.

Bayrakla şok tedavi!

Ribat (nöbet) için Mescid-i Aksa’da bulunmaya azami çaba göstermeli akın akın Kudüs’e gitmeli. Yüzerli kafileler halinde binlerle oraya gitmeliyiz. Ayrıca bayrakları da bu kalabalıkta açarak, şok tedavi ile İsrail’in Ayyıldız korkusuna nasıl isterse öyle yardımcı olmalıyız. Ribat için fırsat kollarken, Aksa için Minber yapan marangoz olmalı. Allah, minberi oraya koyacak komutanı, murabıtların içinden mutlaka çıkaracaktır.

Biz çabalamaz isek; gençliğimize Kudüs bilincini aşılayamazsak, Yahudi gençlerinin devlet imkânları ile dünyanın dört bir yanından Kudüs’e getirilip gözleri kapalı olarak, törenlerle ağlama duvarı buluşmaları ile bilenmesinden şikâyet edemeyiz.


Kudüs’ten ayrılacağım. En kısa zamanda tekrar Kudüs’e gelmek niyeti ile dönüyorum. Malum İsrail polisine söz verdim(!) 16. Gün buradayım.

Özgür Kudüs’te buluşmak duası ile…
Vesselam..!
                                                                                                              Osman HAZIR
                                                                                                                18.01.2018
                                                                                                                   Mersin

Not: Ben saygı değer dostum Murat KUNDAK'ın organizasyonu ile (ME-TUR) gittim.  Organizasyon da ruh da çok güzel...


Yorumlar